



“Tekirdağ Alarm Veriyor: Deprem, Kirlilik, Su Krizi ve Meralar Tehlikede”
Tekirdağ’da deprem hazırlıkları, çevre kirliliği, meraların tahsisi ve su yatırımlarındaki gecikmeler kritik boyuta ulaştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2026 bütçesi tartışılırken, Tekirdağ’ın temel sorunlarının çözüm beklediği vurgulandı.
Çevre Bakanlığı’nın 275 milyar liralık 2026 bütçesinde 100 milyar liranın sosyal yardımlara ayrılması eleştirilirken, çevresel yatırımların ihmal edildiği ifade edildi. Sürdürülebilir çevre ve iklim değişikliği kalemine ayrılan 12,5 milyar liranın yetersiz olduğu, 35 ilde hava, 26 havzada su kirliliği yaşanırken bu bütçeyle çevresel çöküşün durdurulamayacağı belirtildi.
“Tekirdağ’ın Birinci Önceliği Depremdir”
Marmara fayına en yakın illerden Tekirdağ’da kentsel dönüşümün dar kapsamda kaldığı, bina envanteri, zemin etütleri ve afet ulaşım planlarının eksik olduğu ifade edildi.
Süleymanpaşa, Çorlu, Kapaklı ve Marmaraereğlisi’nde zemin sıvılaşma riski, Şarköy sahillerinde heyelan hassasiyeti bulunduğu ancak güncel haritaların hâlâ hazırlanmadığı belirtildi.
Deprem sonrası çalışacak ve kapanacak yolların net olmadığı, kritik güzergâhlardaki yol projelerinin yıllardır tamamlanamadığı vurgulandı. Bu durumun yardım ulaştırmayı güçleştireceği ifade edildi.
Ergene Nehri Hâlâ Zehir Akıyor
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2022 verilerine göre en yüksek kanser vakası görülen iller arasında Tekirdağ’ın yüzde 17,9 oranla 9. sırada yer aldığı belirtildi.
2018’den beri kanser istatistiklerinin yayınlanmamasının durumu ağırlaştırdığı ifade edilerek, Ergene Nehri için verilen sözlerin tutulmadığı vurgulandı.
Sürekli emisyon izleme sisteminin genişletilmesi, filtre yatırımı yapmayan sanayi tesislerine faaliyet durdurma uygulanması ve denetimlerin şeffaf bir şekilde paylaşılması talep edildi.
“Bir nehir ölürse, şehir de ölür” ifadesi dikkat çekti.
Tekirdağ Meraları TOKİ Tahsisine Karşı Tepki
Kayı, Kılavuzlu, Çağla, Kızılpınar, Fatih ve Türkmenli gibi köylerde meraların TOKİ’ye devredilmesine karşı çıkıldı.
Söz konusu alanların mevzuata aykırı şekilde tarım dışına çıkarılmak istendiği savunuldu.
Meraların hayvancılığın omurgası olduğu vurgulanarak, konut ihtiyacının tarım alanları yerine planlı rezerv alanlarında çözülmesi gerektiği belirtildi.
Su Krizi: “Plan Var ama İcraat Yok”
Kömürköy, Kızılağaç ve Balaban barajlarının kağıt üzerindeki dev su planlamalarına rağmen sahada ilerleme olmadığı ifade edildi.
Malkara’ya su getirecek projenin yıllardır tamamlanamadığı, Ayvacık Barajı arıtma tesisinin geciktiği, İnecik ve Dedecik barajlarında ilerlemenin yüzde 40 seviyesinde kaldığı vurgulandı.
Naip Barajı’nın minimum seviyede olduğu, Yazır Göleti’nin 3 yıldır su veremediği, buna rağmen Süleymanpaşa’ya Çokal Barajı tahsisinin hâlâ geçici tutulmasının kabul edilemez olduğu dile getirildi.
DSİ’nin insani tüketim amaçlı kuyu açılmasına izin vermemesi de “çifte standart” olarak değerlendirildi.
NATO Limanı’na Kimyasal Depolama Planları Tepki Çekiyor
Marmaraereğlisi–Çeşmeli’de eski NATO limanı arazisine yük limanı ve kimyasal depolama tesisleri kurulmasının Trakya için büyük çevre riski oluşturduğu ifade edildi. Bölgenin tarım, turizm ve ekolojik değerleri nedeniyle bu projelerin kabul edilemez olduğu vurgulandı.
2017–2018’de halkın durdurduğu projelerin bu kez parçalanmış küçük projeler hâlinde tekrar gündeme getirildiği iddia edildi.
“Tekirdağ Temiz Üretimin Merkezi Olmalı”
Tekirdağ’ın kimyasal depolama sahası değil; yüksek katma değerli üretimin, AR-GE’nin ve temiz teknolojilerin merkezi olması gerektiği belirtildi.
Yerel yönetimler, STK’lar ve halk ile mücadeleye devam edileceği ifade edildi.
Nurten Yontar
Chp Tekirdağ Milletvekili ve TBMM Katip Üye
